SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Almanya'dan Volkswagen şirketine Doğu Türkistan'daki fabrikayı kapatma çağrısı

Alman işçi sendikası, Volkswagen'i Doğu Türkistan'daki fabrikasını kapatmaya çağırdı

Haber Giriş Tarihi: 20.06.2022 15:37
Haber Güncellenme Tarihi: 20.06.2022 15:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Almanya'dan Volkswagen şirketine Doğu Türkistan'daki fabrikayı kapatma çağrısı

Almanya IG Metal Sendikası Başkanı Jörg Hofmann, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer Müslümanlara yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle Alman otomotiv üreticisi Volkswagen'i (VW) bölgedeki fabrikasını kapatması çağırdı.

Almanya'nın büyük sendikalarından biri olan IG Metal Sendikası Başkanı ve Volkswagen (VW) Denetleme Kurulu Başkan Yardımcısı Jörg Hofmann, Alman Wolfsburger Nachrichten gazetesine verdiği röportajda, insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Doğu Türkistan'ın Ürümçi (Urumçi) şehrindeki Volkswagen fabrikasının devam eden operasyonlarını eleştirdi.

"VOLKSWAGEN, DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ FABRİKASINI KAPATMALIDIR"

"Olguları özel olarak incelemeli ve buna göre faaliyeti orada sonlandırmaya gerek olup olmadığı sorusuna cevap vermeliyiz" ifadesini kullanan Hofmann, "VW sadece kendi ön bahçesinde olup bitenlere bakmamalı, aynı zamanda hangi sokakta yaşadığına da dikkat etmeli" değerlendirmesini yaptı.

"Sağda ve solda insan hakları ihlalleri görüldüğünde harekete geçilmesini talep ediyorum" diyen Sendika Başkanı Hofmann, otomobil üreticisi firmayı, insan hakları ihlallerine karşı görünür ve net bir şekilde konumlandırmaya çağırdı.

Volkswagen, Ürümçi'deki fabrikasını 2013'te açtı. 50 bin araç üretme kapasitesine sahip fabrika, son yıllarda Kovid 19 kısıtlamalar nedeniyle kapasitesinin oldukça altında üretim yapıyor. Şu anda, fabrikada yaklaşık 400 işçi çalışıyor.

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UYGULAMALARI Resim


Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.

ÇİN’İN  DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?

Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.

Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.