Kırım Tatar milli hareketinin emektarı, Kırım’dan iki kez sürülen Mümine Murtaza Karabaş, 12 Şubat 2024 tarihinde Rus işgali altındaki Kırım’da 93 yaşında hayatını kaybetti. KTMM Başkanı Refat Çubarov, Mümine Murtaza Karabaş hakkında taziye mesajı yayımladı. Çubarov, “1968 yılında ilk Kırım Tatar ailelerinden sürgün yerlerinden vatan Kırım'a yol açan ilk Kırım Tatar ailelerinden biri olan Rüstem ağa ve Mümine abla Murtaza Karabaş’ın geniş ailesinin tarihini Kırım Tatar halkı arasında bilmeyen yoktur” ifadelerini kullandı.
Mümine Murtaza Karabaş’ın hayatına değinen Çubarov, “Kırım ve Kırım Tatar halkı için trajik bir olay olan 18 Mayıs 1944'te Mümine Abla ve kız kardeşi annelerinden ayrılarak Özbekistan'a giden bir trene bindirilirken, anneleri de Urallara götürüldü” dedi.
KIRIM'DAN İKİ KEZ SÜRGÜN EDİLDİ
Karabaş ailesinin vatan Kırım’a dönen ilk ailelerden olduğunu dile getiren Çubarov, “Yedi çocuğu olan Murtaza Karabaş ailesi, 1968 yılında yetkililerin yasağına rağmen Kırım'a dönme kararı aldı. Murtaza Karabaş ailesi, Kırım'a döndükten sonra çocuklarıyla birlikte Özbekistan'a sınır dışı edildi. Ancak 12 gün sonra anavatana geri döndü ve burada uzun yıllar boyunca kendilerini Kırım'dan ayrılmaya zorlamaya çalışan yetkililer tarafından zulme uğradılar” ifadelerini kullandı.
SOVYET YETKİLİLERİNİN BASKISI ALTINDA BİR ÖMÜR
Mümine Murtaza Karabaş’ın özel hayatına değinen Çubarov, “Mumine Abla, Sovyet yetkililerinin baskı ve zulmüyle dolu zorlu hayatı boyunca, kocası Rüstem Ağa ile birlikte üç oğlu ve beşi kız olmak üzere 8 çocuk yetiştirdi ve etrafı 16 torunu ve 15 torununun çocuğunun sevgisi ve ilgisiyle kuşatıldı” açıklamasını yaptı.
KTMM Başkanı Çubarov, başsağlığı dilerken, "Kırım Tatar Milli Meclisi ve şahsım adına, Mumine Abla'nın akrabalarına ve dostlarına, efsanevi Mümine Abla'nın ölümüyle ilgili onarılamaz kayıpla ilgili olarak tüm Kırım Tatar halkına en derin başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Cenaze, 13 Şubat'ta Üsküt köyünde kılınacak" dedi.
MÜMİNE MURTAZA KARABAŞ KİMDİR?
Mümine Murtaza Karabaş, 1931 yılında Kırım'ın Üsküt köyünde doğdu. 1944'te Sovyet yetkilileri ailesini ayırdı ve onu sınır dışı etti: o ve kız kardeşi Özbekistan'da, annesi ise Urallarda kaldı. Anne kızlarını bulmayı başarsa da bir ay sonra açlıktan öldü. 1954 yılında Rüstem Karabaş ile evlendi. Her zaman Kırım'a dönmek istiyordu. 1968'de 7 çocuğu olan çift yarımadaya taşınmaya karar verdi.
Haziran 1968'de aile Kırım'a geldi ve burada Sovyet yetkililerinin üç gün içinde yarımadayı terk etmelerini emreden zulmüyle karşı karşıya kaldılar. Özbekistan'a sınır dışı edildiler, ancak 12 gün sonra geri döndüler. Sınır dışı edilmekten kaçınmaya çalışan aile, havalimanlarında, parklarda ve tren istasyonlarında yaşıyordu. Sonunda tanıdıkları tarafından kabul edildikleri Yenikapı bölgesine vardılar. 1970 yılında çiftin sekizinci çocukları, bir erkek çocuğu oldu. 1987 yılında aile nihayet memleketi Üsküt'e dönmeyi başardı.