Şubat ayı, Kırım Tatar halkının ana vatanı Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin ve Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı topyekûn savaşın yıl dönümlerini ihtiva etmesi nedeniyle büyük önem taşıyor. Kırım’ın işgalinin 10. yılı ve Rusya’nın başlattığı savaşın 2. yılına girerken, Kırım Tatar halkının millî mücadelesini gündeme getirmek adına Türk Ocakları Denizli Şubesi tarafından önemli bir söyleşiye imza atıldı. Kırım Haber Ajansı (QHA) Başeditörü ve Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı Ömer Cihad Kaya’nın konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, “Ukrayna-Rusya Savaşı ve Kırım Türklerinin Milli Mücadelesi” konusu ele alındı.
"BİZ TÜRKLER OLARAK NEYİ KAYBETTİĞİMİZİN FARKINDA DEĞİLİZ"
Kırım’ın Türk dünyası ve Türk tarihi açısından önemine dikkat çeken QHA Başeditörü Kaya, geçmişten günümüze Kırım’ın ve genel olarak Deşt-i Kıpçak sahasının, dilden kültüre kadar Oğuz ve Kıpçak Türklüğünü birleştiren bir coğrafya olduğunu ifade etti. Kaya, bu çerçevede tarihçilerinin kutbu Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “Kırım birbiri ardına gelen Türk kavimlerinin müzesidir” sözünü hatırlattı.
Kırım’ın jeopolitik ve stratejik olarak çok müstesna bir bölgede olduğunun altını çizen Kaya, 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması ve akabinde gelişen Kırım’ın 1783’teki işgalinin, Osmanlı Türkleri için dramatik bir husus olduğunu belirtti. Kırım’ın bu müstesna konumunun, Karadeniz jeopolitiği açısından da büyük önem taşıdığını vurgulayan Kaya, Karadeniz üzerinde Türkler ve Ruslar arasında geçmişten bugüne büyük çatışmalara bu işgal ile beraber Rusların emperyal siyasetinin sebep olduğunu ifade etti. Kaya, bu hususa ilişkin, “2014 yılında Kırım’ın son kez işgalinin ardından Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, Karadeniz'deki Rus filosu ve Türk Deniz Kuvvetleri arasındaki güç oranının son birkaç yıl içerisinde ciddi biçimde değiştiğini vurgulamış ve ‘Türkiye artık Karadeniz'in efendisi değil’ demiştir. Bilinçli bir çarpıtma dahi olsa tarihi süreklilik ve tarih bilmek neden önemlidir bence bu cümleler bunu anlatıyor. Ayrıca, biz Türkler olarak neyi kaybettiğimizin farkında değiliz ama Ruslar neyi kazandığının gayet farkındadır” değerlendirmesini yaptı.
"KOLONYAL VE ŞOVENİST RUS SİYASETİ, KIRIM’DA İLK İŞGALDEN GÜNÜMÜZE UYGULANMAKTADIR"
Ardından gelen süreçte Kırım’da başlayan hızlı Ruslaştırma siyasetinin, Kremlin adlı zulüm ve baskı mekanizması tarafından kolonyal, emperyal ve sömürgeci bir şekilde uygulandığını belirtti. Kaya, “Bu kolonyal ve şovenist Rus siyaseti, Kırım’da ilk işgalden günümüze uygulanmaktadır. Halk anlatıları dahil olmak üzere Kırım adım adım, ‘Ruskiy Mir’ dedikleri Rus dünyasına entegre edilmeye çalışılmıştır” ifadelerini kullandı. Rusya’nın savaş suçlusu lideri Putin’in ortaya koyduğu siyasete ilişkin de konuşan Kaya, özellikle “Rusya’nın sınırı yoktur” anlayışıyla Rus kimliğini egemen kılmak için türlü savaş suçlarına imza attığını belirtti.
Kaya, “Kırım, Çariçe Katerina’dan Stalin’e, Stalin’den Putin’e kadar asırlar boyunca bir zulüm merkezi haline gelmiş, Türkler bu tarihi topraklarından adeta kazınmıştır.” değerlendirmesini yaptı.
KIRIMOĞLU'NUN MÜCADELESİ
Bu zulüm dalgasına rağmen Kırım’ın ve Kırım Tatar halkının milli mücadeleden tarihin hiçbir döneminde geri adım atmadığını kaydeden Kaya, Türk dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü İsmail Bey Gaspıralı, Kırım Halk Cumhuriyeti hükûmetinin ilk Başkanı Numan Çelebicihan’ın mücadelesini aktardı. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’na da değinen Kaya, sürgünün Kırım Tatar halkı için çok büyük bir travma olduğunun altını çizdi. Ardından, Kırım Tatar Türklüğünün adeta bir “Anka Kuşu” gibi yeniden küllerinden doğmasını temsil eden Kırım Tatarlarının millî lideri, Ukrayna Milletvekili ve Türk dünyasının yaşayan efsanesi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun mücadele hayatına değindi.
Ömer Cihad Kaya, “Kırımoğlu’nun gerçek bir efsane olmasının arkasında yatan sebep, bedeli ne olursa olsun haksızlığa karşı tarihin her döneminde dik durması ve haksızlığa ‘dur’ diyebilmesidir. Onun Sovyetlerin cinayetlerine haksızlıklarına karşı başlattığı bu muhalefet, bugün Ukrayna’nın tek bir vücut olarak Putin Rusyası’na karşı koyabilmesini sağladı” dedi.
"İŞGAL ALTINDAKİ KIRIM, RUSLARIN TEMEL İKMAL HATTIDIR"
Kırımoğlu’nun şahsında Kırım Türklerinin verdiği varoluş mücadelesinin dünya halklarına örnek olması gerektiğini savunan Kaya, 2014 yılında Kırım’ın işgali ile Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ihlal edildiğini belirtti. Bu tarih ile 24 Şubat 2022’de başlayan topyekûn saldırıların birbirinden farklı görülmemesi gerektiğini belirten Kaya, 10 yıldır Ukrayna’nın topraklarından Rusları çıkarmak için uğraş verdiğini ve artık silahlı bir mücadele içerisine girildiğini kaydetti. Tıpkı geçmişte olduğu gibi Kırım’ın jeopolitik açıdan hayli önemli olduğunu belirten Kaya, Rusların temel ikmal hattının Kremlin tarafından askeri üsse çevrilen Kırım yarımadası olduğunu vurguladı.
Kırım Tatar halkının, bu savaşta her zaman ön planda olduğunu ve Rusları ana vatanları Kırım’dan çıkarmak için hiçbir geri adım atmayacaklarını vurgulayan Kaya, Türkiye’deki ve dünyadaki Kırım Tatar diasporasının da bu savaşın ilk günlerinden itibaren Rusların işlediği suçları ve baskıları dünyaya duyurmak için çaba sarf ettiğini kaydetti.
Kırım’ın savaşın düğümü ve Rus ordusunun sıklet merkezi olması bakımından öneminin her geçen gün arttığını ve Ukrayna askeri komuta kademesinin de bunun farkında olduğunu belirten Kaya, Ukrayna Savunma Bakanlığının açıkladığı son rakamlara göre Rusya Karadeniz Filosu’nun yüzde 20’sinin imha edilmesinin çok önemli bir veri olduğunu vurguladı. Ayrıca, Ukrayna ordusunun, 24 Şubat 2022’den sonra işgal edilen toprakların yüzde 50’sini geri aldığını buna mukabil Rus ordusunun, yakıp yıktığı az sayıda köy ve kasabayı ele geçirebildiğini ve savaş sahasında ilerleme kaydedemediğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin Ukrayna’nın verdiği vatan mücadelesini de desteklediğini vurgulayan Kaya, Türk SİHA’larının ve Türk askerî araçlarının cephede Ukrayna ordusunun en büyük yardımcısı olduğunu ifade etti.
"KIRIM'IN AZATLIĞI, HER ZAMANKİNDEN DAHA YAKINDIR"
QHA Başeditörü Ömer Cihad Kaya, “Kırım, savaşın belirleyici alanıdır ve Ukrayna’nın bu yıl ile beraber Kırım cephesine ağırlık vermek için çalışmalara başladığını biliyoruz. İnanıyoruz ki, Kırım Tatar halkı, Yolbaşçı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ile gerek cephede gerekse de cephe gerisinde verdikleri mücadeleyi zaferle taçlandıracaktır. 2014’ten bu yana geçen 10 yılda Kırım, Rus işgalinden kurtularak azat olmaya her zamankinden daha yakındır” değerlendirmesini yaptı.
Kaya, son olarak Kırım Haber Ajansının, Ukrayna’da devam eden savaş ve Kırım Tatar halkının millî mücadelesine ilişkin en güncel, doğru ve objektif bilgileri kaynağından okuyucularına sunduğunu ifade ederek, sosyal medya hesapları üzerinden takip edilmesinin önemine vurgu yaptı. Bu kapsamda ortaya koyduğu çalışmalar ile Kırım Tatar halkının millî mücadelesi için uzun yıllardır faaliyette olan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve şubelerinin, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfının, Emel Kırım Vakfının ve Kırım Tatar Milli Hareketi’ne bağlı diğer sivil toplum kuruluşlarının takip edilmesi gerektiğini belirtti. Yine, Kırım Tatar halkının millî mücadelesini anlamak için Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay’ın kaleme aldığı “Kırımoğlu: Bir Halkın Mücadelesi” eserinin alanında yazılmış en kapsamlı ve etkili çalışma olduğunu ve muhakkak surette okunmasını tavsiye etti.
Söyleşi sonunda Pamukkale Üniversitesi Yeni Türk Dili Bölüm Başkanı, Türk Ocakları Denizli Şubesi Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok tarafından, konuşmacı Ömer Cihad Kaya'ya günün anısına hediye takdim edildi.