SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ersin Tatar

QHA - Kırım Haber Ajansı - Ersin Tatar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ersin Tatar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tatar: Kıbrıs Türk halkı, asla devletsiz ve Cumhuriyetsiz bırakılmayacak! Haber

Tatar: Kıbrıs Türk halkı, asla devletsiz ve Cumhuriyetsiz bırakılmayacak!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) koalisyon hükûmetini oluşturan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP), Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı ikinci dönem için Kıbrıs Türk halkının ortak adayı olarak belirledi ve bu amaçla 2 Haziran 2025 tarihinde "Sağduyu Mutabakatı" adında bir etkinlik düzenledi. Türk Ajansı Kıbrısın (TAK) haberine göre, Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda başlayan etkinlikte, koalisyon hükûmetini oluşturan üç parti ortak bir açıklama yaptı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada gerçekleştirdiği konuşmada Kıbrıs Türk halkının asla devletsiz kalmayacağını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle KKTC'nin müreffeh bir geleceğe taşınacağını vurguladı. "BİRLİKTE TAMIZ, BİRDİR DAVAMIZ" Üç parti tarafından yapılan açıklamada, KKTC'nin geleceği için müşterek bir sorumluluk üstlenildiği ve düzenlenen program etrafında birleşerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı ikinci dönem için Kıbrıs Türk halkının ortak adayı olarak belirledikleri kaydedildi. Bu kararın günlük siyasetin ötesinde bir anlam taşıdığı vurgulanan açıklamada, "Rum tarafının çözümsüzlüğü dayatan tutumu karşısında, Kıbrıs Türkü'nün özden gelen kendi egemenliğine sahip çıkması ve yolunu belirlemesi sağduyunun gereğidir." ifadesi kullanıldı. Ayrıca açıklamada, Tatar'ın iki devletli çözüm tutumunun halkın iradesini temsil ettiğinin altı çizilerek, "Bizler de halkımızı 'Birlikte Tamız, Birdir Davamız' inancıyla, onurlu bir gelecek için sağduyuda buluşmaya çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi. "KIBRIS TÜRK HALKI, ASLA DEVLETSİZ VE CUMHURİYETSİZ BIRAKILMAYACAKTIR" KKTC basınındaki haberlere göre Cumhurbaşkanı Tatar, etkinlikte yaptığı açıklamada, verdiği sözü aynen devam ettirme kararlılığı içerisinde olduğunu vurgulayarak, "Yolumuz kutlu yoldur, yolumuz KKTC'yi tanıtma yoludur. İnşallah başaracağız. Oynanan çok oyunlar vardır, bu oyunlar bizleri yolumuzdan caydıramayacaktır." şeklinde konuştu. Tatar, milli birlik anlayışının yerleşmesi ve güçlenmesinin şart olduğunu belirterek "Bu topraklarda halkımızın yaşamını sürdürebilmesi için güçlü bir şekilde mücadelemizi devam ettireceğiz. Yeni politikalarla, yeni bir vizyonla yolumuza devam ediyoruz." dedi. Aynı zamanda KKTC halkının devletine sahip çıkmasının önemine değinen Tatar, "Devletimize ve halkımıza sadakatle bağlıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle, Mavi Vatan'ın kalbinde yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni daha müreffeh bir geleceğe taşımak en büyük hedefimizdir." değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı, "Kıbrıs Türk halkı, asla devletsiz ve Cumhuriyetsiz bırakılmayacaktır. Bu onurlu mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz." ifadesini kullandı. "ERSİN TATAR, KIBRIS TÜRK HALKININ VAROLUŞ MÜCADELESİNİN ADAYIDIR" Gerçekleşen programda UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu da koalisyon ortaklarıyla Tatar'ın adaylığını destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Hasipoğlu, "Çünkü Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin adayıdır." ifadeleriyle desteğini ifade etti. Federasyon modeline karşı olduklarını belirten Hasipoğlu, "Ersin Tatar, tek egemenliğe, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulmasına karşıdır" diyerek Tatar'ın 2020'de göreve başladığında federasyon görüşmelerine son vereceğine ilişkin sözünü tuttuğunu kaydetti. Ayrıca Genel Sekreter Hasipoğlu, Birlemiş Milletler Genel Kurulunda KKTC'nin tanınması çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a ve Türk milletine teşekkür etti. DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu ise Tatar'ın, KKTC halkının hakkını savunduğunu vurguladığı konuşmasında, Tatar'ın verdiği mücadelenin tüm Kıbrıs Türk halkı adına gurur meselesi olduğunu kaydetii. KKTC halkının egemenliğini ve onurunu her şeyin üzerinde tuttuklarını belirten Ataoğlu, "2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Ersin Tatar'ın yeniden adaylığını güçlü şekilde desteklediğimizi ilan ediyoruz." ifadesini kullandı. Ataoğlu, konuşmasında "İki ayrı halk, iki ayrı egemen devlet gerçeğinden hareketle, (Tatar'ın) Kıbrıs Türkü'nün eşitliği ve bağımsızlığı için verdiği mücadele hepimiz adına çok kıymetlidir." ifadelerine yer verdi. Koalisyon ortaklarının önemine de dikkat çeken Ataoğlu, bu ittifakın yalnızca seçim iş birliği değil, halkın güveninin de bir simgesi olduğunu belirtti. "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu milli vizyon yalnızca bugünün değil, yarının da teminatıdır. Demokrat Parti olarak bu vizyona tam destek veriyoruz." diyerek halka birlik çağrısında bulundu. "EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN YANAYIZ" YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise bu yıl yapılacak seçimin sıradan bir seçim olmadığını vurgulayarak, bunun KKTC halkının beka meselesi olduğunun altını çizdi. Arıklı, "Bu seçim, Türkiye'yle birlikte yürümek isteyenlerle; ABD, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği çizgisinde yürümek isteyenler arasında yapılacak bir tercihtir." ifadesini kullanarak "Bizler, 'mesele milletse, vatansa, hele ki ana vatansa gerisi teferruattır' diyen bir siyasi hareketiz." şeklinde konuştu. Federasyon seçeneğinin KKTC ve Türkiye için tamamen kapandığını aktaran Arıklı, "Biz, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümden yanayız. Başka bir formülü konuşma lüksümüz yok." dedi. Arıklı, yıllarca süren müzakerelerin bir sonuca ulaşmadığını belirterek "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kolay kurulmadı. Bu devlet, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetidir. Biz bu emaneti yaşatmakla yükümlüyüz." ifadelerini kullandı.

Türk dünyasının kopmaz parçası KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan QHA’ya özel açıklamalar Haber

Türk dünyasının kopmaz parçası KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan QHA’ya özel açıklamalar

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, makamında ağırladığı Kırım Haber Ajansının (QHA) merak edilenleri öne çıkardığı sorularına kapsamlı bir yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Tatar, Türk dünyası ülkelerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) Büyükelçilik açması ve beraberinde Avrupa Birliği’nin (AB) fiyasko maddelerini içeren anlaşmaya imza atması hususunu değerlendirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk dünyası ülkelerinin çok konuşulan hamlelerini, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hritodulidis’in skandal Paskalya mesajını ve Birleşmiş Milletler çatısı altındaki görüşmelerden merak… pic.twitter.com/8kxGJL7Rib — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 31, 2025 CUMHURBAŞKANI TATAR TÜRK DÜNYASININ HAMLELERİNİ DEĞERLENDİRDİ Tatar KKTC’nin; Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile gelişen diplomatik ilişkilerine işaret ettiği değerlendirmesinde, bahsi geçen ülkelerin ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Birleşmiş Milletlere (BM) üye olmaları sebebiyle bu tür bir adım atmak durumunda kaldıklarını belirtti. Tatar, “Bu ülkeler Büyükelçilik açmayacak. AB’deki büyükelçisinin, gerektiğinde GKRY’ye giderek işlem yapmasını ve akredite olmasını sağlayacak. Üzüldüm, fakat normal bir durum olduğunu düşündüm. Çünkü bu ülkelerin AB ile ilişkilerini güçlendirmek için böyle bir adım atmak zorunda kaldı. Bizimle bir ilgisi yoktur, bizimle ilgili olan münasebetlerinin de zaman içerisinde daha da artırılması yönünde bizim ve Türkiye’nin kendileriyle görüşmeleri mevcut” şeklinde konuştu. TATAR, TÜRK DÜNYASI ÜLKELERİNDEN UMUTLU Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi’nin 3 Mayıs 2025’te KKTC’de bir araya geldiğini anımsatan Tatar, hepsinin görüşmeden dolayı mutluluk duyduğunu ifade ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etti: “Ülkelerine geri döndüklerinde söyleyeceklerdir: KKTC’nin demokratik bir devlet olduğunu, buradaki halkın kardeş bir halk olduğunu, dinimizde, dilimizde, kültürümüzde Türk dünyası içinde KKTC’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu, GKRY’nin bize yapmakta olduğu haksızlığa rağmen ilişkilerimizi olumlu bir şekilde devam ettirdiğimizi görmüşlerdir. Evet, birtakım sıkıntılarımız var ama bizimle ilişkilerini artırmak suretiyle bize her türlü karşılıklı anlayışı ve destekleri vereceklerini düşünüyorum.” MESAJIN KKTC'YE YAPILAN BÜYÜK BİR HAKSIZLIK OLDUĞUNU SÖYLEDİ Diğer yandan Cumhurbaşkanı Tatar, GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ve Rum Ortodoks Kilisesi Başpikoposunun skandal Paskalya mesajı ile alakalı soruya verdiği yanıtta, KKTC’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini bir kez daha vurguladı. Bahsi geçen mesajın KKTC’ye yapılan büyük bir uluslararası haksızlık olduğunu vurgulayan Tatar, Rum Adası iddiasının reddederek, Kıbrıs’ın coğrafî tarihini dile getirdi. İlginizi çekebilir "ASLÎ BİR UNSUR OLARAK HAKKIMIZ, HUKUKUMUZ VE EGEMENLİĞİMİZ VARDIR" “Kıbrıs esasında 350 senelik Osmanlı adasıydı.” diyen Tatar, Birleşik Krallık’ın yönetimiyle birçok Türk’ün bölgeden ayrıldığını belirtti. Tatar, “Ama biz buradayız, Kıbrıs Türk halkı buradadır. 1960 Kuruluş Anlaşmasıyla Birleşik Krallık’ın buradan ayrılmasıyla Kıbrıs Türkü eşit kurucu ortaktır. Dolayısıyla uluslararası hukuka baktığımızda aslî bir unsur olarak hakkımız, hukukumuz ve egemenliğimiz vardır.” şeklinde konuştu. Tatar, KKTC’nin geleceğinin ancak egemenlik temelli bir anlaşmayla şekillendirilebileceğinin altını çizdi. KKTC TEMMUZ'DAKİ CENEVRE GÖRÜŞMELERİNDE NEYİ VURGULAYACAK? Cumhurbaşkanı Tatar, QHA’nın “BM çatısı altındaki Cenevre görüşmelerinden biraz bahseder misiniz?” sorusuna verdiği yanıtta ise sözlerine mart görüşmelerini anımsatarak başladı. BM ile KKTC arasında görüş birliği olduğundan söz eden Tatar, temmuz ayında görüşmeye Cenevre’ye gideceğini aktardı. Rum Kesimi’nin 2017 yılındaki görüşmelerine yeniden dönme talebini kesin bir şekilde reddettiğini ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile artık federasyon görüşmeyecekleri, iki devlet görüşecekleri yönünde ortak bir düşüncede olduklarını söyledi. Tatar, “Dolayısıyla federasyon görüşmeyeceğim, ancak iki devletin iş birliğini görüşebilirim. GKRY ile iş birliği yapalım, iki halk kendi menfaatine uygun durumlar ortaya çıkması bakımından birtakım yenilikler bekleyecektir.” açıklamasında bulundu. Tatar, ekonominin güçlenmesi için de iki ülke arasında iş birliği yapılması açısından görüşmelerin gerçekleşmesi gerektiğini dile getirdi. Son olarak Tatar, “Birçok konuda iş birliği yapılabilir, yeter ki karşılıklı saygıya dayalı olsun.” ifadesine yer verdi.

KKTC'nin ismi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değişecek mi? Haber

KKTC'nin ismi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değişecek mi?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Mayıs 2025 tarihinde Yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi’nin açılışı vesilesiyle ve TEKNOFEST KKTC kapsamında hafta sonu Lefkoşa'da olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Nisan 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından Türk milletine seslendiği konuşmasında yeni yatırımların ve yeni projelin müjdesini vereceğini açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’ye yapacağı ziyaret öncesinde araştırmacı ve yazar Hilmi Daşdemir’in sorularını yanıtlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin isminin Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değiştirilmesi yönündeki beklentileri değerlendirdi. Konuyla ilgili olarak, bu hususta önemli bir irade koyan Cumhurbaşkanı Tatar, “Keşke olabilse. Ben de aynı görüşteyim. Neticede KKTC’nin kurucusu Sayın Kurucu Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edildiğinde o zaman federasyon görüşmelerine devam ediyordu. Türkiye’nin de politikası o şekildeydi. O zamanlar federasyon fikri benimsenmişti” dedi. “ANAYASAMIZDA BU ŞEKİLDE YAZIYOR” Öte yandan Kıbrıs’ta federasyon devrinin kapandığını vurgulayan Tatar, iki devletli bir çözüm olması durumunda kuzey-güney ayrımının olmayacağını kaydetti. Tatar, “Eğer federasyon olsaydı, Kuzey devlet ve Güney devlet şeklinde olacaktı. Şimdi öyle bir durum yok.” dedi. Ayrıca KKTC Anayasası'na göre devletin isminin “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” olduğunu belirten Tatar, anayasal olarak KKTC’nin isminin değişemeyeceğini ve bunun da bir sorun teşkil ettiğini söyledi.

Tatar’dan Hristodulidis’in Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili açıklamalarına tepki! Haber

Tatar’dan Hristodulidis’in Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili açıklamalarına tepki!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Lider Nikos Hristodulidis, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’yi ziyaretine yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Tatar, Hristodulidis’in Erdoğan’ın ziyaretini hedef alan provokatif açıklamalarını kınadı. Tatar, Rum liderliğinin, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kardeşliğe nifak sokma çabasının beyhude olduğunu ve asla amacına ulaşmayacağını kaydetti. “DERİN KARDEŞLİK BAĞLARIMIZI ZEDELEMEYE ÇALIŞIYOR” Tatar, Hristodulidis’in Erdoğan’ın KKTC ziyaretini kullanarak iç meseleleri provoke etmeye, Kıbrıs Türk halkıyla anavatan Türkiye arasındaki derin kardeşlik bağlarını zedelemeye ve bundan siyasî fayda elde etmeye çalıştığını söyledi. Bu bağlamda Tatar, “Sayın Hristodulidis, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştireceği ziyareti kullanarak, iç meselelerimizi provoke etmeye, Kıbrıs Türk halkıyla anavatan Türkiye arasındaki derin kardeşlik bağlarını zedelemeye ve bundan siyasî fayda elde etmeye çalışmaktadır.” dedi. “KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI ADAYA BARIŞ GETİRMİŞTİR” Rum liderin Kıbrıs Türk halkını temsil etme hakkı veya yetkisi varmış gibi açıklamalar yaptığını kaydeden Tatar, “Halkımızın geleceğinden bahsetme cüretini göstermesi kabul edilmez bir hadsizliktir. 1963 yılında ortaklık devletinden Kıbrıslı Türkleri silah zoruyla atan, ardından 11 yıl boyunca halkımıza her türlü şiddeti, mezalimi ve hatta sistematik soykırım girişimlerini uygulayan anlayışın bugünkü temsilcisinin, Halkımıza dair söz söyleme hakkı yoktur. Bugün Kıbrıs Türk Halkının kendi devlet çatısı altında yaşıyor olması, bu karanlık döneme son veren Mutlu Barış Harekâtı sayesinde mümkün olmuştur.” ifadelerini kullandı. Tatar Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarıyla gerçekleştirdiği meşru bir müdahale olduğunu söyledi ve “Barış Harekâtı sadece Kıbrıs Türk Halkına değil Rumlara da başka bir deyişle tüm adaya barışı getirmiştir. 20 Temmuz Barış Harekâtı Kıbrıs Türk Halkının varlığını ve güvenliğini teminat altına alan tarihi bir dönüm noktasıdır.” dedi. “RUM LİDER SİSTEMATİK BİR ÇABA İÇERİSİNDE” Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis’in açıklamalarının arkasında, Kıbrıs Türk halkına yönelik mevcut izolasyonları derinleştirme amacı olduğunu vurguladı ve “Sayın Hristodulidis’in asıl amacı açıktır: Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyonları daha da ağırlaştırmak, adeta halkımızın nefes borusunu tıkamak. Bu yaklaşım, uzlaşıya değil, düşmanlığa hizmet eder. Rum liderliği, yıllardır Kıbrıs Türk Halkının dünyaya açılmasına, kendi iradesini serbestçe yansıtmasına, uluslararası temaslar kurmasına engel olmak için sistematik bir çaba içerisindedir.” cümlelerini sarf etti. “İKİ DEVLETLİ VİZYONUMUZDAN ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ” Annan Planı referandumunun da değinen Tatar cümlelerine şu şekilde devam etti: Bugün kalkıp çağdaşlıktan söz eden Rum liderliği, halkımızın temel insan haklarına yıllardır ket vurmaktadır. 2004 yılında, çözüm için elini uzatan Halkımız Annan Planı’na ezici çoğunlukla “evet” demiş, buna karşılık “hayır” diyen Rum tarafı ödüllendirilmiş ve Avrupa Birliği’ne tek taraflı olarak tam üye yapılmıştır. Bu durum, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusundaki siyasi niyetlerini açıkça ortaya koymuş, AB’nin hiçbir zaman tarafsız bir aktör olamayacağını göstermiştir.  Son dönemde Türk dünyasıyla geliştirdiğimiz ilişkileri baltalamaya yönelik çabalar da Rum tarafının değişmeyen zihniyetinin yeni örnekleridir. Kıbrıs Türk Halkı, artık dayatmalara boyun eğmeyecek, kendi yolunu kendi belirlemeye devam edecektir. Bu doğrultuda egemen eşitliğimiz ve uluslararası statümüz temelinde iki devletli çözüm vizyonumuzdan asla geri adım atılmayacaktır. “KIBRIS TÜRK HALKININ KADERİ RUM LİDERLİĞİNİN TASARRUFUNDA DEĞİLDİR” Tatar, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin Rum liderliğinin kararına bırakılamayacağının altını çizerek, “Rum lider, Halkımıza ne düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, kimlerle ilişki kuracağını dikte edeme hakkı ve yetkisine sahip değildir ve olmayacaktır.” dedi. Tatar cümlelerini, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesi hedefiyle ortaya koymuş olduğum yeni vizyonla başlatmış olduğum mücadelede, halkımızın onurlu varlığını, egemenliğimizi ve devletimizi kararlılıkla savunmaya devam edeceğim.” şeklinde sonlandırdı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Mayıs 2025 tarihinde Yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve yeni Cumhuriyet Meclisi’nin açılışı vesilesiyle KKTC’ye gidecek. 

Tatar’dan Annan Planı'nın 21. yılında çağrı: Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonlar kaldırılsın Haber

Tatar’dan Annan Planı'nın 21. yılında çağrı: Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonlar kaldırılsın

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı Referandumu'nun 21. yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. Tatar, başta Birleşik Milletler (BM) olmak üzere Avrupa Birliği’nin (AB) bütün ilgili kurumlarını ve güneydeki muhataplarını, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zalim ve haksız izolasyonların ve engellemelerin kaldırılmasına çağırdı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde, “Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri yok sayan, sözde küçük bir azınlık olarak gören tutum ve davranışları ile Kıbrıs Türk halkının iradesini ve egemen eşitlik hakkını sürekli ve ısrarlı biçimde reddetmesinin yattığını” söyledi. “RUM KESİMİ ÖDÜLLENDİRİLİRKEN KIBRIS TÜRKLERİ CEZALANDIRILDI” Tatar Kıbrıs’ta, neredeyse yüz yıla yaklaşan sorunun çözümü için BM tarafından ortaya konulan Annan Planı’nın referanduma sunulmasının üzerinden 21 yıl geçtiğine işaret etti ve 24 Nisan 2004’te, Kıbrıslı Türklerin, kalıcı bir çözüm umuduyla bu plana büyük çoğunlukla “evet” derken, Rum tarafının yüzde 75’i aşan bir oyla reddettiğini hatırlattı. Tatar, AB'nin o dönemde verilen tüm sözlere ve yapılan açıklamalara rağmen, kurucu anlaşmalara aykırı olarak sadece adanın Rum kesimini AB üyesi yapmasında herhangi bir sakınca görmediğini belirtti. Açıklamanın devamında Tatar şu ifadeleri kullandı: “Kıbrıs Türk halkı BM’nin ve AB’nin desteklediği plana ‘Evet’ dediği için hiçbir şey elde edememiş, Rumlar ise büyük bir çoğunlukla ‘Hayır’ dediği için adeta ödüllendirilmiş ve halkımızın kurucu anlaşmadan kaynaklanan hakları dahi yok sayılmaya devam etmiştir.   Halkımızın haklarının gasp edilmesini güçlendiren AB üyeliği, bir yandan Rum kesiminin, Kıbrıs Adası'nın tamamını temsil ediyormuşçasına davranmasını kolaylaştırırken, öte yandan da KKTC’nin ve halkımızın her alanda ve her platformda karşılaştığı zalimce ve haksızca sistematik izolasyon politikalarına hizmet etmekten başka bir şeye yaramamıştır. Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri yok sayan, bizleri sözde küçük bir azınlık olarak gören tutum ve davranışları ile halkımızın iradesini ve egemen eşitlik hakkımızı sürekli ve ısrarlı biçimde reddetmesi yatmaktadır. AB’nin 500 milyonluk nüfusu içinde okyanusta bir damla olan ve buna rağmen egemen eşitlik temelli bir üyeliğin bütün imkânlarından yararlanan Rum kesimi, konu Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye geldiğinde maksimalist ve izolasyonist politikalar dışında yapıcı ve iş birliğine açık bir tutum sergilememiştir.” “KAN DÖKÜLMEMESİNİN SEBEBİ İKİ DEVLET OLMASI” Ayrıca Tatar, adada 1974’ten bu yana kan dökülmemesinin, toplumlararası çatışmalar yaşanmamasının nedeninin “Mevcut iki devletli, coğrafi sınırları belirli bir sistemin fiilen yürürlükte olması” olduğunu söyledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının yüz yılı aşan millî özgürlük mücadelesinin son aşaması olan KKTC devletini, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteği ile daha da güçlendireceklerinden kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini vurguladı. “TUTUKLAMA VE ENGELLEMELER BARIŞ SÖYLEMLERİ İLE ÇELİŞİYOR” Tatar, başta BM olmak üzere AB’nin bütün ilgili kurumlarına ve güneydeki muhataplarına, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zalim ve haksız izolasyonların ve engellemelerin kaldırılması için çağrı yaparak şunları kaydetti: Emlak sektörüne uygulanan haksız tutuklama ve engellemeler sözde barış söylemleri ile çelişmektedir. Dünyanın gerek emlak sektöründe gerekse diğer sektörlerde, Rum kesiminin Kıbrıs Türklerine karşı yaptığı haksız uygulamaları görmesi, anlaması ve bu haksız uygulamalara karşı harekete geçmesi Kıbrıs Türk halkının beklentisidir. Bu haksız tutumlara çanak tutan AB’nin de Kıbrıs Türk halkını görmezden gelmeye devam etmemesi ve kendi iç hukuku, insan hakları, özgürlükler gibi söylemleri ile çelişen uygulamalarından vazgeçmesi gerekmektedir.  Kıbrıs Türk halkının millî kimliğini, iradesini, tarihsel hak ve kazanımlarıyla devletimizi, dünyanın her yerinde ve her şart altında savunmaya devam edeceğiz.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan Rumların Türk karşıtı ırkçı söylemlerine sert tepki! Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan Rumların Türk karşıtı ırkçı söylemlerine sert tepki!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ve Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios'un Paskalya mesajında KKTC ve Türkiye'yi hedef alan söylemlerine tepki gösterdi.  "BU ÇÖZÜM ÇAĞRISI DEĞİL, HALKIMIZA KARŞI İŞLEDİKLERİ SUÇLARI PERDELEMEYE ÇALIŞMAKTIR" Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Hristodulidis'in, "İşgal duvarını yıkma hedefli stratejimiz meyve vermeye başladı" mesajına yönelik olarak verdiği yanıtta, "Sayın Hristodulidis’in mesajındaki 'işgal duvarını yıkma stratejisi' gibi kabul edilmez ifadeleri, çözüm çağrısı değil, halkımıza karşı işledikleri suçları ve hegemonya arzularını perdelemeye çalışan bir söylemdir" ifadelerini kullandı.  Tatar, Rum liderin devamlı olarak "kaldığı yerden devam edildiği" vurgusu yaptığını ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon modelinin artık fiilen tükendiğini aktararak, "Bu gerçek, sadece bizim tarafımızdan değil geçmiş süreçleri objektif değerlendiren tüm çevreler tarafından da kabul edilmektedir." dedi. KKTC, UZUN YILLARDIR UZLAŞI MÜCADELESİ VERİYOR! Ayrıca Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Georgios'un, "Yunanistan, GKRY ve tüm Helenizm'in, Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak için ortak mücadele etmesi gerekir" şeklindeki hadsiz mesajına ise Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının tüm zorluklara rağmen yıllarca uzlaşı aradığını ve kimsenin artık taviz vermeyi beklememesi gerektiğini vurguladı. Uluslararası toplumun uzlaşı gayretini ciddiyetle takip etmesi gerektiğini aktaran Tatar şunları söyledi: Sayın Hristodulidis’in mesajındaki 'işgal duvarını yıkma stratejisi' gibi kabul edilemez ifadeleri, çözüm çağrısı değil halkımıza karşı işledikleri suçları ve hegemonya arzularını perdelemeye çalışan bir söylemdir. Başpiskopos’un açıklamaları, sadece tarihi çarpıtmaktan ibaret olup, dini kisve altında halkımıza yöneltilmiş açık bir nefret dilidir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.